MOBİLYACI TEMEL

Temelin bir mobilya fabrikası varmış.Bir gün mobilyacılar toplantısı için rusyaya gitmiş.Temel otelin lobisinde güzel bir rus kızıyla tanışmış.İkili bir birinin dilinden anlamadıkları için temel kağıdın üzerine bir resim çizmiş.Kız Temel'in taksi resmini çizdiğini görünce başını sallayarak gülümsemiş ve başıyla tasdik etmiş.Bir taksi tutarak şehri birlikte dolaşmışlar.Daha sonra Temel bir masa ve restoran resmi çizmiş kız yine gülümseyerek başıyla tasdik etmiş.İkili birlikte bir restorana giderek yiyip içip eğlenmişler.Vakit epeyce geç olunca bu seferde kız kağıdı kalemi almış ve iki kişilik bir yatak resmi çizerek Temele uzatmış.Temel mobilyalı yatak resmi görünce şaşırmış ula uşağum pu rus kadini penum mobilyacı olduğumi nasil anladi diyerek kadını orada bırakarak oteline dönmüş.

KİMİN İÇİ YANIYOR

Nasreddin hoca bir gün komşusuna misafirliğe gider Ev sahibi hocaya bol kramde bulunur.Hocayla sohbet eden ev sahibi benim balım emsalsizdır der.Hocada getir bakalım senin balının bir tadına bakalım.Ev sahibi bal kovasını tuttuğu gibi hocanın önüne bırakır.Hoca bazen parmağını daldırıp yalar bazende ekmeğini banarak yer ve içinden'de geçirir gerçektende güzel balmış.Ev sahibi telaşa düşer ve içinden geçirir hoca balımı yiyip bitirdi neredeyse kovanın dibi gözükecek.Hoca övgülerine devam ederek şöyle der.Hayatımda böyle bal görmedim.Ev sahibi aman hocam az ye sonra için yanar.Hoca hemen cevabı yapıştırır.Kimin içinin yandığını ancak Allah bilir.

KİM BÜYÜK
Padişah ile veziri tartışmaya başlamışlar.Padişah vezirine dönerek en büyük benim sen benim emrimdesin demiş.Vezir hayır Padişahım ben büyüğüm demiş.Ordunun başında ben savaşıyorum.Sen ise sadece mühür basıyorsun diye itiraz etmiş.Tartışma uzayınca Padişah ile vezir bir çobanın yanına giderek sormuşlar senin koyununmu büyük yoksa ineğinmi.Çoban İnek demiş.Keçinmi büyük yoksa Öküzünmü Çoban tabiki öküz deyince kilit soruyu yöneltmişler çobana şimdi söyle bakalım Padişahmı büyük yoksa vezirmi büyük.Çoban hiç düşünmeeden yanıtlamış.Vallahi ben bu iki hayvanı'da tanımıyorum tanımıyorum.


II MAHMUT İLE BEKTAŞI BABASI

Sultan II ci Mahmut Yeniçeri ocağını kapattıktan sonra Bektaşi kesimi üzerinde baskı uygulamış kimisini öldürtmüş kimisini sürgüne göndermiş.Korkudan İstanbulda hiç bir bektaşi kendisini açıkca ifade edemez olmuş.Padişah II Mahmut bir gün bahçekapıdan geçerken korkmadan göğsünü gere gere dolaşan bir bektaşi babası görmüş.Bektaşi babasının cesareti Padişah'ı etkiler ve huzuruna çağırır.Bektaşi Babası II Mahmut'un huzuruna geldiğinde padişah Bektaşi babasına sizinkiler ya kaçtılar yada gizlendiler Sen neden yanlız başına korkmadan dolaşıyorsun.Bektaşi babası çekinmeden yanıtlamış Padişahım onlar gitti benide damızlık olarak bıraktılar.

Adamın biri melon şapkasının üzerinden kafasını kaşıyan başka bir adam görmüş ve yanına giderek afedersiniz siz lazmısınız diye sormuş.Kafasını kaşıyan adam evet ben lazım neden sordunuz.Şapkanızın üzerinden kafanızı kaşıyorsunuz'da ondan.Laz hemen cevap vermiş ha uşağum sen poponu kaşıyınca pantolununu'mu çirarayirsun.


TEMEL İLE DURSUN
Polise bir kaza ihbarı gelir polis kaza mahalline gittiğinde kaza yapan araçlarda hiç bir hasarın olmadığını görür ancak Temel ile Dursun'un yüzü gözü kan içerinde kalmış.Polis sorar anlatın bakalım nasıl kaza yaptınız.Temel anlatır hava sisli idu pen önümü göreyum diye kafami pencereden çikarmiş oyle gideridum meğer Tursun'da oyle geliyurmiş arabalar dğil kafalarimiz çarpişti.


KAFA KARIŞTIRMA
Temele sormuşlar kafa karıştırmak için ne yaparsın.Temel hemek cevap vermiş 54 derum.Peki durduk yerde neden 54 dersin.Temel açıklamış bak gördunmi senin kafan karişti.

KÖSELE TÜCCARI

Garson bifteği zorlukla kesen müşteriye gülerek sorar bifteğimizi nasıl buldunuz.Müşteri yarı kızgın yarı alaylı bir biçimde bizim memlekette buna birinci sınıf derler.Garson müşteriye o halde siz kasapsınız diye sorar.Müşteri hayır kasap değil kösele tüccarıyım.

EŞEĞİ BOYAMAK İÇİN

Adamın biri Kayseriliye sormuş bir eşeği boyamak için kaç kilo boya yeter.Adamı baştan ayağa kadar süzen Kayserili cevap vermiş senin boyundaki bir eşek için iki kilo boya yeter.


NEREYE ETTİSEN

Temel bir gün Dursu'nun evine misafirliğe gider.Akşam yatma saati geldiğinde Dursun temele derki Temel evde bir tane tuvalet var ihtiyacını şimdi gider çünkü gece tuvalete gidemezsun.Tuvalete gitmen içun senun yattiğun odadan pizum yattığimuz odaya geçmen gerekiyor.Temel düşünür ve tuvalete gitmeyeceğine karar verir.Gece temelin büyük tuvaleti gelir çok sıkışan temel balkona çıkar balkonda duran çiçeklerden birini saksısından çıkaran Temel saksıya yaprtıktan sonra çiçeği tekrar yerine koyarak gelip yatağına yatar.Üç ay sonra Dursundan Temel'e bir mektup gelir.Dursun mektubunda ula temel sen nereye şiçtin üç ev değiştirduk hala kokusi geleyu.

ROMAN YAZAN DELİ

bir akıl hastahanesindeki bir deli diğer deliye demişki ben bir roman yazdım al oku bakalım beğenecekmisin demiş ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.Kitabı alıp okuyan deli demişki romanın çok ilginç çok kalabalık çok isim var içinde.Kitabı veren deli al kinci cildini de oku demiş ve yine kalınca bir kitap vermiş.Bir süre sonra kitabi arkadaşına getiren deli bu kitabında çok ilginç ancak çok kalabalık çok isim var içinde.O sırada bu iki deliyi hastahane doktoru görmüş ve yanlarına gelmiş delilerin elindeki telefon rehberini görünce delilere kızarak verin bakalım bunları bu telefon rehberlerini na zaman aldınız bende kaç gündür bunları arıyorum.


TEMEL İLE DURSUN

Temel ile Durdun tren ile yolculuk ederlerken bir sığır sürüsünün önünden hızla geçmişler.Temel Dursuna ula Tursun purada tam 397 siğir vardur.Dursun Temele ula Temel nasil saydun.Temel Dursuna vızzzz geçtuk daaa kolaydur ayaklaruni sayup dorde beleyurim.


BEKTAŞİ BABA

Bir gün yolda yaya yürüyen bektaşi babanın önüne bir atlı çıkar.Atlı Bektaşi Babaya baba erenler bir müşkülatım var beni aydınlatırmısın der.Bektaşi elimden gelen bir şey varsa hay hay yardımcı olurum.Atlı bektaşiye şunu öğrenmek istiyorum der.Allah şimdi ne yapıyor.Atlının sorduğu sualin münasebetsizliğine içerlenen bektaşi babası hiç belli etmeden yanıt veririm ancak bir şartım var.Atlı şartın nedir baba erenler.Bektaşi babası atlıya şartım sen o attan in ben bineyim der.Atlı neden ata bineceğini sorar.Bektaşi babası hemen cevap verir öyle yüksek bir suale ancak böyle yüksek bir yerden cevap vermem gerekir ondan.Adam atından inmiş ve Bektaşi babası ata binmiş.Adam baba erenler sualimi cevapla demiş.Allah şimdi ne yapıyor.Bektaşi baba hemen cevap vermiş Allah nemi yapıyor senin gibi akılsızdan atını alıp benim gibi akıllıya veriyor dedikten sonra çala kamçı uzaklaşır.

KADINI ANLAMAK

Adamın biri kumsalda dolaşırken ayağı bir şişeye çarpmış adam şişeyi alıp tıpasını çıkarmış ve şişenin içerisinden bir cin çıkmış.Cin adama beni bu şişeden çıkardın dile benden ne dilersin.Adamda cine iki okyanusu bir birine bağlayan bir köprü yapmasını söyler.Cin adama kardeşim daha olanaklı bir şey istesene demiş bunun üzerine adam cine öyleyse kadınları anlamak istiyorum demiş cin zaman kaybeymeden cevap vermiş okyanusları birleştiren köprü kaç şeritli olsun.


CAMİ HOCASI


Cami hocası kadınlara vaaz veriyormuş.Hanımın biri hocaya hocam mesela bir mühendisle birlikte olursam cezası ne kadar olur hoca 3 yıl olur demiş kadın peki Avukatla olursam hoca 5 yıl demiş kadın devam etmiş peki Doktorla olursam hoca 4 yıl demiş kadın bunun üzerine hocam ben senin gibi dindar bir hocayla birlikte olursam cezası ne olur kadının bu sorusuna hoca seni gidi seni cennete gitmek istiyorsun değilmi demiş.