O BİR ÇOCUK

Bir çocuk gördüm isyanlarda,isyanki ne isyan
Belliki kaderine küsmüş,feryadıda ondan
Delinmiş pabucu,yırtık pantalonuyla
Kışın dondurucu soğuğuna direnmeye çalışırken
Yanaklarından damlayan gözyaşı sel olmuştu
Ürkek ve mahçup,bakınırken etrafına
Umutla uzanan bir eli bekler gibiydi
Aslında umuduna umutsuzluk karışmıştı bile
Umutsuzlukmu,işte o çok zor bir şey
Yoktu onu bağrına basıp üşüyen bedenini ısıtan
Ne anne var nede baba
Çünkü o bir yetim
Belliki sıcak bir yuvanın özlemini çekiyor
Kaderine boyun eğmiş ne olursa olsun dercesine
Bugün yada yarın hayat bitercesine
Bakınırken etrafına
Elini tutunca yüzünde acı bir tebesüm belirdi
Hani devlet baba deriz ya oda yoktu ortalıkta
Kala kalmıştı kaderiyle bir başına
Melul ve mazlum
Duvar dibinde otururken
Buz kesmişti bedeni
Bir yolu olmalıydı çünkü onun şevkate ihtiyacı vardı
Kim yapacaktı bunu
Taşlaşmış yüreklerimizmi
Yoksa devlet babanın şevkatli ellerimi
Kimsesizlik çok zor onu yaşayan bilir
Onu yaşayan bir çocuksa,zorki hemde ne zor
Sevilmek çocuk için en güzel duygudur
Hele annesinin sevgiyle kucaklaması var ya
Onun için dünyalara değer,ancak o bu şevkatten mahrumdu.

Derviş Sevin

K Ö Y Ü M

Yüce dağlarına kar yağmış köyümün
Bitmez tipisi karı boranı
Islık çalarak esen poyraz yeli
Yalayıp geçer yamaçlarını
Susar ve sessizlik başlar derinden
Göç etmiş insanları hüzünlü ve dertli
Ne geleni var nede soranı
Kuş uçmaz ıssız yollarına bakarken
Bir garip duygu kaplar insanı
Beyaza bürünmüş koca dağları
Öylesine kala kalmış donmuşcasına
Bahar geldiğinde erir karı çağlar derelerinde
Bir başka olur baharı,yazı köyümün
Uçuşan kelebekleri öten bülbülleri
Neşe katar baharına düğün dernek gibi
Yamaçları mor menekşelerle bezenir
Yeşil çayırlarında kuzular meleşirken
Çiçek açan ağaçlarına konan kuşların ötüşüde başka olur
Bahar kokan toprağı uyanmıştır artık
İste ne istersen iste ondan,Cömertce verir insana
Sevenleride dönmeye başlamıştır
Ona neşe katmak onu şenlendirmek için
Yazı sıcak olur köyümün kavurur insanı
Selvi kavaklarının gölgesinde uzandığında
Ne sıcağın etkisi nede yorgunluk kalır üstünde
Ağustos ayında kurur alı moru yeşili
Cırcır böceğinin ötüşü kulakları tırmalarken
Savrulur kengerleri tepeden tepeye
Sonbaharıda güzel olur köyümün
Sararmış meşe yaprakları güneşin batışı gibidir
Bir başka güzellik katar yamaçlarına
Dökülen yapraklar,kuruyup yiten çiçekleri
Yeniden başlar hayatın zorlukları
Artık dağlarına kar yağmıştır köyümün
Yeniden başlar tipisi karı boranı
Deli poyraz yeniden sahnede
Serpiştirir pencerelerine buzlu kar tanelerini
Sevenleri dönmüştür gurbete
Kurduyla kuşuyla kala kalmıştır bir başına
Umutla bekler bir saonraki baharı.

Derviş Sevin

İ S T A N B U L

Yedi tepe üstüne kurulmuş bir şehir
Şehirki ne şehir dillere destan
Muhteşem saraylarıyla adeta büyüler insanı
İnci gibi gerdanına doladığı boğazıyla bir
Başka olur İstanbul
Yastığı yorganı toplayan düşer yollarına taşı toprağüı altın
İstanbul'un
Kimi ekmeğini çıkarır taştan
Kimide kala kalır sokaklarında bir başına sefil ve perişan
Tutun dalına tutunabilirsen,tutunursan beysin yoksa halin yaman
Yamanki ne yaman
Öylesine büyüleyiciki ruhuna işler insanın
Bir alıştınmıydı olursun tiryakisi
Terketmesi zor olur İstanbul'u
Zorki hemde ne zor
Kalmasada beyoğlu'nun hanımefendileri
Hala canlı ve güzel
Beklemektedir sevenlerini gülümsercesine
Birde galatadan İstanbul'u seyretmek varki dünyalara değer
Neresini anlatsamki İstanbul'un
Her yanı cennet misali güzel bir şehir
Vapurların siren sesiyle uyanan martıların boğazda uçmaları seyre değer
Gelene hayır demez basar bağrına herkesi
Ayırmaz zengini,fakiri,çobanı,beyi
Nimetlerini paylaşır insanlarla cömertce
Umutsuzluğa umut olan büyülü şehir istanbul
Birde kız kulesi varki evsanesi dillere destan
Yüzen kayıklar,olta atan balıkçılar,siren çalan gemilerle bir başka olur İstanbul boğazı
Anlatmakla bitmeez'ki övgüye değer koca bir şehir
İşte o şehir İstanbul başka İstanbul yokki.

Derviş Sevin

BİR HAYALİM VAR

Bir hayalim var
Bazen düşlerimi süsler derinden
Bir hayalim var
Bazen hüzünlerdirir bazen düşündürür
Bir hayalim var
Bahar çiçekleri gibi
Bir birine dolanmış hoş ve güzel
Bir hayalim var gerçek olsaydı
Nasıl'da mutlu olurdum bilirmisiniz
Bir hayalim var
Kendimi özgürce ifade etmektir korkusuzca
Bir hayalim var
İnsanca yaşamaktır Huzurlu,mutlu,kaygısız ve kavgasız
Kime ne faydası var'ki kavganın
Dünyayı zindan ederiz kendimize
körü körüne düşünmeden
Bir hayalim var
Özgürce konuşmak,yazmak ve düşünmektir

Derviş Sevin

BENİM PARLAYAN GÜNEŞİM

Gecenin zifiri karanlığında
Kala kalmıştım bir başıma
Sessiz ve suskun
Bedenim buz kesmişti adeta
Donmuşcasına
Şafak sökende
Güneş gibi doğdun üstüme sen
Çözdün bedenimdeki buzları
Isıttın yüreğimi
Uyandırdın içimdeki aslanı
Kükrercesine
Canıma can kattın
Sardın bedenimi tüm sıcaklığınla
Benim parlayan güneşim
Ne zaman bir bulut görsem
Ürperir içim
Aramıza girer diye
Kıskanırım seni yağan yağmurdan
Kıskanırım seni aydan yıldızdan
Hiç solmasın parlayan yüzün
Aydınlatsın içimdeki karanlığı gün gibi
Bırakma beni gecenin sessiz karanlığına
Bir başıma ve yanlız
Hep üstümde kal ısıt yüreğimin derinliklerini
Benim parlayan güneşim.

Derviş Sevin